Filmler, insanların hayatını dolaylı da olsa her zaman etkilemiştir. Ancak söz konusu bizim topraklarımızdan çıkan ve bizi bize anlatan filmler olduğunda, bu etki doğal olarak daha büyük oluyor. İki veya üç saat gibi kısa bir süreye rağmen etkisi günler, aylar, hatta bir ömür sürebilen filmler de var. Biz de bu filmleri sizler için izlenmesi gereken yerli filmler listemizde bir araya getirdik.
İzlenmesi Gereken Yerli Filmler
1- Kader – 2006 (Zeki Demirkubuz)
Zeki Demirkubuz’un 2006 yayınlı bu başyapıtı Kader, 1997 yılında gösterime giren Masumiyet filmindeki Bekir’in efsane tiradının genişletilmiş hali denebilir. Filmin konusu, Bekir (Ufuk Bayraktar)’in Uğur (Vildan Atasever)’a olan saplantılı aşkı. Şöyle ki, Bekir kendi halinde ailesiyle yaşamına devam ederken bir gün dükkanına güzel bir kız gelir. Bu kız onunla alay eder, birkaç şeyin fiyatını sorar ve gider. Hikayemiz böylece başlar. Uğur, Zagor (Ozan Bilen) diye birine saplantılı aşık. Zagor, bitmeyen vukuatlarıyla hapishane hapishane sürüklenirken Uğur da onun peşine takılır. Tabi Uğur’un peşinde de Bekir var…
‘Herkesin inandığı bir şey vardır bu a**na k****umun hayatında. Benimki de sensin.’
2- Uçurtmayı Vurmasınlar – 1989 (Tunç Başaran)
Uçurtmayı Vurmasınlar, aslında yaşanan bir hikayeden, Feride Çiçekoğlu’nun hapishane anılarından oluşan aynı isimli kitabından uyarlama. İnci (Nur Sürer), kendi deyimiyle düşünce suçundan hapis yatmakta. Cezaevi arkadaşlarından olan Fatma (Füsun Demirel)’nın küçük çocuğu Barış (Ozan Bilen) da annesiyle kalmakta. Barış bir gün cezaevi avlusunda gökyüzünü seyrederken, orada tanımlayamadığı bir nesne görür. Kendisi için büyük olan bu durumu, İnci’yle paylaşmak ister ve onu çağırmaya gider. Fakat avluya geldiklerinde, gökyüzünde gördüğü şeyin yerinde olmadığını görür. Daha sonra Barış gördüğü nesneyi tarif eder, İnci de tebeşirle onun anlattığını çizer. Doğduğundan beri dışarıyı hiç görmeyen, hayatı sadece bir avludan ibaret bilen Barış’ın gördüğü şey, bir uçurtma idi. Barış ve İnci’nin arasındaki özel bağı,dostluğu izlerken gözyaşlarınıza hakim olamayacaksınız…
‘Sen artık yıldızları görüyor musun İnci? Bizim göğümüzün bir tek gündüzü var, senin göğünde akşam oluyor mu?’
3- Sevmek Zamanı – 1965 (Metin Erksan)
Sinemamızın ilk auteur yönetmeni olan Metin Erksan’ın unutulmaz eseri Sevmek Zamanı, imkansız bir aşkın hikayesi ile izlenmesi gereken yerli filmler listemizde. Halil (Müşfik Kenter), Büyükada’da kendi halinde yaşayan bir boyacı. Bir gün boş bir evde boya yaparken, orada bir portreyle karşılaşır ve portreye aşık olur. Daha sonra günler, haftalar boyunca sürekli o eve gizlice gider, bir sigara yakar ve portreye bakar durur. Film ise portrenin sahibi Meral (Sema Özcan)’in Halil’i yakalamasıyla başlar… Film, derin hikayesinin yanı sıra Metin Erksan’ın konuyla örtüşen harika sinematografisi ve fonda çalan büyülü müziği ile izlenmeyi bekliyor.
‘Ben senin resmine değil de sana aşık olsaydım ne olacaktı? Belki bir kere bile bakmayacaktın yüzüme. Belki de alay edecektin sevgimle. Halbuki resmin bana dostça bakıyor. Ve ebediyen bakacak…’
4- Vesikalı Yarim – 1968 (Ömer Lütfi Akad)
Sinemamızın klasiklerinden olan Vesikalı Yarim, Türk Edebiyatı’nın durum öyküsü alanında en büyük temsilcilerinden olan Sait Faik Abasıyanık’ın Menekşeli Vadi adlı eserinden uyarlama, senaryosu ise Safa Önal’a ait. Halil (İzzet Günay) evli ve çocuklu bir adam. Bir gün arkadaşlarıyla lüks bir yerde eğlenme kararı verirler. Gittikleri mekanda, yanlarına konsomatris Sabiha (Türkan Şoray) gelir ve hikaye burada başlar. Çünkü ikisi birbirine aşık olur. Filmi dönemindeki diğer filmlerden ayıran özellikleri, hızlı geçişler, bol bol kamera hareketleriyle oyuncuların mimikleri ve söylenmeyenin söylenenden daha önemli olması diyebiliriz. Son olarak filmi bir klasik haline getiren Şükran Ay- Kalbimi Kıra Kıra şarkısını da anarak sözü bitirelim.
‘Sevgi de yetmiyormuş, çok eskiden rastlaşacaktık.’
5- Ahlat Ağacı – 2018 (Nuri Bilge Ceylan)
izlenmesi gereken yerli filmler listemizin en yeni filmi olan Ahlat Ağacı, Altın Palmiye ödüllü Nuri Bilge Ceylan imzası taşıyor. Nuri Bilge Ceylan’ın bu filmi için taşraya dönüş diyebiliriz. Genç yazar adayı Sinan (Doğu Demirkol) üniversiteyi bitirir ve aile evine döner, ancak burada işler umduğu gibi gitmez. Çünkü Sinan kendi kitabını basma hayalleri kurarken, babası İdris’in (Murat Cemcir) borçlarıyla yüzleşir. Yazarlardan alıntıları, bol diyaloğu ve sinematografik diliyle, Türk Sineması’na adını şimdiden altın harflerle yazdıran Ahlat Ağacı için Türk işi Babalar ve Oğullar desek yanlış olmaz.
‘Kaderinden kaçtığında, kaderine varırsın.’
6- Gelin – 1973 (Ömer Lütfi Akad)
Listemizin ikinci Lütfi Akad eseri olan Gelin, aynı zamanda Akad’ın, ‘Göç Üçlemesi’ adını verdiği ve birer yıl arayla çektiği serisinin (Gelin – Düğün – Diyet) ilk filmi. Türkiye’deki göç gerçeğini çok acı bir şekilde yüzümüze vuran film, dönemini çok iyi yansıtmakta. Baba ve bir oğlu Yozgat’tan İstanbul’a göç eder ve orada bir bakkal işletirler. Diğer oğlu ise ailesiyle memlekette, Yozgat’ta kalır. Olaylar diğer oğlun da ailesiyle beraber İstanbul’a gelmesiyle başlar. Çünkü ailenin gelini Meryem (Hülya Koçyiğit), tabuları yıkıp ekonomik özgürlüğüne kavuşmak ister. Aile reisi Hacı İlyas’ın bunu onur meselesi etmesi, kaynananın sığ düşünceli olması Meryem’e zor zamanlar yaşatır.
Küçücük çocuğu doktora mı elleticen?
7- Neredesin Firuze? – 2004 (Ezel Akay)
2004 yapımı film, Özcan Deniz’in başından geçen bir olaya dayanmakta. İstanbul’da bir plak şirketinin sahibi olan Hayri (Haluk Bilginer) ve arkadaşları borç batağına saplanır. Kurtuluş olarak genç bir yetenek bulmak isterler, o da Almanya’da yaşayan Ferhat Can (Özcan Deniz) olur. Sesini beğendikleri Ferhat’tan kazanacakları parayı hayal ederler. Ferhat’ın hayalleri en az Hayri’ninkiler kadar büyük. Bir umutla İstanbul’a gelen Ferhat’ın karşısına Firuze (Demet Akbağ) adında bir iyilik meleği çıkar ve tüm masrafları karşılayacağını söyler. Neredesin Firuze, birbirinden havalı kostümleri, dansları ve müzikleriyle izlerken vaktin nasıl geçtiğini anlamayacağınız bir film. Son olarak filmin o efsane sahnesini buraya bırakalım: https://www.youtube.com/watch?v=vnKjvX9BujY
‘Son kaseti 15 bin bastık 25 bin iade aldık. Korsanları da bize yüklüyor akbabalar.’
8- Selvi Boylum Al Yazmalım – 1977 (Atıf Yılmaz)
Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un aynı adlı kitabından uyarlama olan film, duygu yüklü sahneleriyle izlenmesi gereken yerli filmler listemizde yerini aldı. Asya (Türkan Şoray), köyde kendi halinde yaşayan bir kız. Köyün baraj yapımı sırasında kamyon şoförlüğü yapan İlyas (Kadir İnanır), bir gün Asya ile karşılaşır. İkili görür görmez birbirine aşık olur… Ancak Selvi Boylum Al Yazmalım bu kadar kolay özetlenebilecek bir eser değil. Gerek karakterlerin iç sesleri gerekse içinde bulundukları durumlarla, izleyicilerde heyecan, kızgınlık, öfke, empati bütün duyguları ayağa kaldırmakta. Selvi Boylum Al Yazmalım, kalbi nereye giderse onun peşinden giden üç güzel insanın hikayesi aslında ve bu, izleyen her insanda farklı duygular bırakabiliyor. Öyle ki en duygusuz insanı bile, duygu sömürüsü yapmadan bir yerden yakalayabilen saf bir aşkın öyküsü bu..
‘Elini tuttum, sıcacıktı; sanki yüreği elimdeymiş gibi.’
‘Yarın aynı yerde aynı saatte çamura saplansam, yardıma gelir misin?’
9- Babam ve Oğlum – 2005 (Çağan Irmak)
Babam ve Oğlum, siyasi ve toplumsal tarihimiz açısından oldukça önemli olan 12 Eylül’ün sonuçlarının beyaz perdeye yansımasıdır. Annesini kaybeden Deniz (Ege Tanman), babası Sadık (Fikret Kuşkan)’la birlikte yaşamakta. Bir gün babası, dedesinin yanına İzmir’e gideceklerini söyler. Sorun şu ki Sadık, babası Hüseyin (Çetin Tekindor)’le yıllar önce kavgalı bir şekilde ayrılmıştır… Ancak buna rağmen geri dönmek istemesinin altında önemli bir neden yatmakta. Babam ve Oğlum, defalarca izlense de eskimeyecek, her seferinde izleyicide aynı etkiyi bırakacak bir Çağan Irmak efsanesidir.
‘Baba! Yüreğim yangın yeri gibi biliyor musun? Gözü arkada kalmak böyle bir şey galiba. Kaç gündür onu itmek istiyorum bana sarılınca, beni sevmesin diye kaç gündür uğraşıyorum ama yapamıyorum.’
10- İtirazım Var – 2014 (Onur Ünlü)
İtirazım Var, İzlenmesi gereken yerli filmler listemizin son filmi. Sinemamızda son yıllarda kendine has tarzıyla tanınan Onur Ünlü, bu kez bize ilginç bir karakter olan Selman Bulut (Serkan Keskin)’un hikayesini anlatıyor. Selman Bulut, oldukça farklı bir imam. Örneğin bağlama çalıyor, boks geçmişi var ve üniversite mezunu. Bir gün imamlığını yaptığı camide bir cinayet olur ve kahramanımız bu cinayeti çözmeye çalışır. Polisiye konulu film, toplumdan her kesimi sert bir dille eleştirmekte, ama aynı zamanda da komik unsurlara sahip. İtirazım Var, son zamanların başarılı işleri arasında yer alıyor.
‘Komşusu açken kendisi tok yatmamak için zengin mahallelerine taşınanlar var.’