Aşırı terleme nedenleri neler? Sürekli terliyorsanız, koltuk altınız sürekli ıslak kalıyor ve insanlarla tokalaşmaktan çekiniyorsanız çözüm önerilerimizi okumanızı tavsiye ederiz. Hayatınızı kabusa çeviren bu durum zaman zaman kariyerinizde veya duygusal ilişkilerinizde önemli bir sorun haline gelebiliyor. Aşırı terleme sorunu yaşayan bireylerde koltuk altının yanı sıra el ve ayaklarda da terleme olabiliyor.
Aşırı terleyen insanların hayat kalitesi düşüyor ve günlük aktiviteleri kısıtlanıyor. Kış aylarında bile bu sorunu yaşayan hastalar el terlemesi yüzünden tokalaşmaktan utandığını, kalem tutmakta zorlandığını belirtiyor. Bunun yanı sıra ayak terlemesi de hayatı kabusa çevirebiliyor. Özellikle yaz aylarında açık ayakkabı giyemediklerini belirten hastalar kıyafet seçimlerinde de zorlanıyor. Teri belli etmeyen, genellikle koyu renkli kıyafetleri tercih etmek zorunda kalan hastaların Aşırı terleme nedenleri neler? Bunun için ne yapmalılar?
Aşırı Terleme Nedenleri
Terleme, vücuttaki mineral dengesini sağlamak amacıyla gerçekleşir. Bunun sonucunda vücut, ısısını kontrol altında tutmayı sağlıyor. Terleme sonucunda vücut sıcaklığı düşer. Terleme bu yüzden sağlığımız için önemli bir olay. Aşırı terleme nedenleri hormonal, heyecanlanma, ortam ısısı veya psikolojik etmenler başlıca sebepler. Kişi terleyeceğini düşündüğü anlarda bile sinir sistemi devreye girer ve vücut ter salgılamaya başlar. Bu da hastalarda strese neden olmakta. Hasta bu nedenle yanında sürekli yedek kıyafet bulundurur. El terlemesini önlemek amacıyla elinde sürekli peçete taşır ve bu durum hastayı sosyal ortamlardan uzak tutar.
Aşırı terleme nedenleri arasında herhangi bir sağlık problemleri de olabilir. Bunlardan bazıları; tansiyon hastalığı, bazı kalp hastalıkları, diyabet, enfeksiyon, hipertiroidi, obezite, antidepresan ilaçlar vb. nedenler olabilir. Bu nedenle öncelikle mutlaka doktora başvurulmalı.
Aşırı Terleme Tedavisi
Cerrahi olmayan ve cerrahi olan olmak üzere iki tip aşırı terleme tedavisi vardır. Öncelikle cerrahi olmayan tedavi yönteminden bahsedelim.
A- Cerrahi Olmayan Terleme Tedavisi
1- Terlemeyi önleyen spreyler basit bir tedavi şeklidir. Bu spreyler ter kanallarını tıkayarak ter salgısına engel olur. Bunlardan en etkili olanı tereson terleme düzenleyici solüsyon. Kendi kullanımım sonucunda oldukça etkili olduğunu söyleyebilirim. İçeriğinde sadece alkol, deiyonize su ve alüminyum klorür vardır. Solüsyonu kullanmadan önce uygulanacak bölgeyi yıkayıp kurutun. Ancak yeni tıraş edilmiş olmamasına dikkat edin. Aksi halde cildinizi tahriş edebilir. Gece yatmadan önce, her koltuk altına 2 defa sıkmanız yeterli. Başlangıçta geçici bir süre yanma ve kaşınma hissedebilirsiniz. Sabah uyandığınızda uygulama yaptığınız bölgeyi yıkamalısınız. Bunu bir hafta boyunca uyguladıktan sonra terlemenin kesildiğini göreceksiniz.
2- Diğer bir aşırı terleme tedavisi iyontoforez cihazı. Diğer adıyla galvanoterapi olarak bilinen bu yöntem, iki elektrot aracılığıyla el ve ayaklara elektrik akımı uygulamasıdır. Elektrik kelimesi sizi korkutmasın. Bu tedaviyi deneyimlemiş biri olarak hafif karıncalanmalar dışında hiçbir şey hissetmeyeceğinizi söyleyebilirim. Hasta el ve ayaklarını bileklerini geçmeyecek şekilde, çeşme suyu ile dolu küvetlere daldırır. Bu küvetlerin içerisinde pozitif ve negatif elektrotlar vardır. Bu elektrotlar ile 20 dakika boyunda deriye doğru elektrik akımı göndererek tedavi gerçekleştirilir. Sonuçları yaklaşık 6 ay etkili.
3- Botoks tedavisi cerrahi olmayan yöntemler arasında en etkili çözümdür. Bu uygulama ile terlemeye sebep olan sinirler felç edilir. Koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanına uygulanabiliyor. Botoks bu bölgelere ince iğneler yardımıyla enjekte edilir. Yaklaşık olarak 6 – 7 ay etkili.
B- Cerrahi Olan Terleme Tedavisi
Aşırı terleme tedavisi olarak cerrahi olmayan geçici çözümlerin dışında bir de kalıcı çözüm olan cerrahi tedaviler de mümkün. Endoskopik torakal sempatektomi olarak bilinen bir ameliyat ile hastaya anestezi uygulayarak terlemeye neden olan sinirler kesilip çıkarılır. Bu operasyon ortalama 20 – 30 dakikada gerçekleşir. Fakat cerrahi yöntem en son tercih olarak düşünülmeli.