Disleksi hastalığı, genellikle hakkında pek bilgi sahibi olunmayan hastalıklardan biri. Bir çeşit öğrenme bozukluğu da denebilir. Sağlıklı bireylerde beynin sol ön lobu konuşmayı yönetirken, disleksi hastalarında bu lobu kullanmakta zorluk çekildiğinden, konuşmada anormallik görülür.
Zeka geriliği ile bir ilgisi olmamakla beraber disleksi, genellikle hafıza zayıflığı ve konuşma farklılıkları şeklinde ortaya çıkar. Keşfi 1890’lı yıllara dayanan disleksinin insanlar tarafından az bilinmesi, aslında fark edilememesinden kaynaklanıyor.
Disleksi belirtileri, genellikle ilk okul çağlarında ortaya çıkar. Ve bu dönemde fark edilmeyen birey, hayatını bir disleksi hastası olarak geçirebilir. Bu nedenle teşhis, hayati önem taşımakta. Peki disleksi hastalığı nasıl anlaşılır ve belirtileri neler?
Disleksi Nasıl Anlaşılır? Belirtileri Neler?
Doğum öncesi ya da doğum sonrasında travmatik olarak ortaya çıkabilen bu hastalığa sahip bireyler, henüz ilk okul çağlarındayken okuma – yazmayı akranlarına göre daha geç kavrar. Hafızaları zayıf olduğu için önceki derslerde işlenenleri hatırlamakta güçlük çekerler. Ayrıca b-d, p-g gibi birbirine benzeyen harfleri ayırt etmekte zorluk çektiklerinden, heceleme sırasında hece atlayabilirler. Bahsi geçen sorunların görüldüğü bireylerin disleksi olma ihtimali üzerinde mutlaka durulmalı.
Disleksi hastalığı belirtileri,
- Kelimelerin hecelenmesi ve söylenmesinde problem yaşama,
- Okuma-yazma sürecinde sürecinde zorlanma,
- Okumada dikkat dağınıklığı ya da okuduğunu anlayamama problemi,
- Okuma – yazma sürecinde problem olmaması halinde ileri düzey dil bilgisi problemleri yaşama,
- Fiziksel aktivitelerde ve yapılan işlerde akranlardan geri kalma,
- Konsantrasyon bozuklukları,
- Kendini ifade etme konusunda yaşanan sıkıntılar ve cümlelerde mantık hataları,
- Okuma sırasında düşük ses seviyesi kullanma ve çekingenlik şeklinde sıralanır.
Disleksi Testi ve Disleksi Tedavisi
Disleksi hastalığı, teşhisi zor bir hastalıktır. Ve çoğunlukla ilkokul dönemlerinde fark edildiğinden, çocuğun öğretmeni tarafından iyi gözlemlenmesi ve tanınması oldukça önem taşıyor. Bir problem olduğu fark edildiğinde, çocuk öncelikle hastaneye yönlendirilmeli ve görme – işitme testleri yapılmalı. Testlerin sorunsuz çıkması durumunda, disleksi testine başvurulmalı.
Rehberlik öğretmenlerince disleksi testleri uygulayan okullar, Türkiye’de neredeyse yok denecek kadar az. Bu nedenle çocuğunun disleksi olabileceğini düşünen ebeveynlerin, Rehberlik ve Araştırma Merkezi’ne (RAM) gitmesi gerekir. Burada,
- Hastaya disleksi testini uygulanır,
- RAM’daki sonuçlara göre gerekiyorsa hastane çocuk psikiyatrına yönlendirilir.
- Psikiyatrın tanıyı koyması ile de RAM, çocuk için eğitsel planlamalar yapar.
Ebeveynler isterse çocuk psikiyatrına doğrudan da gidebilir. Kulaktan dolma pek çok bilgi, doktorların da disleksi tanısı koyduğu yönünde. Ancak unutulmamalı ki, disleksi hastalığı tanısını yalnızca kamu hastanelerinde çalışan çocuk psikiyatrları koyar.
Çocuklara ve yetişkinlere uygulanan disleksi testleri birbirinden farklı içeriklerden oluşmakta. Şöyle ki testler ikiye ayrılıyor ve bunlar 5-18 yaş ile 18+ şeklinde uygulanmakta. Sadece disleksi hastaları için özel eğitim vermek amacıyla kurulmuş pek çok kurum var. Ve bu kurumlara internet üzerinden de ulaşmak mümkün. Bu kurumlardan birinin örnek online disleksi testleri için tıklayınız.
Disleksi hastalığı tedavisi için geliştirilmiş bir ilaç ya da cerrahi yöntem olmadığından, bu hastalığın ömür boyu süreceğini belirtmekte fayda var. Ancak uygulanan bireysel disleksi eğitimleri sayesinde kişiler, akranları ile eşit seviyeye getirilebilir ve hastalığın günlük hayatta neden olduğu sorunlara ilişkin önlemler alınabilir. Ancak bunun için disleksi eğitimi almış bir öğretmenin varlığı şart.
Akranlardan geri kalıyor olmanın yaratacağı zayıflık hissinden dolayı çocuğa psikolojik destek vermek de gerekebilir. Hatta eğitmenin ve psikologun beraber yol izlemesi halinde, hastanın normal standartlara gelmesi kuvvetli ihtimal. Ancak hastada duyuların gelişmişlik düzeyi birbirinden farklı olacağından, uygulanacak eğitimin birden fazla duyuya hitap etmesi oldukça önemli. Aile fertlerinin de eğitmenlere destek olması sürecin sorunsuz yaşanması konusunda önemli yere sahip.
Disleksi hastalığı konusunda farkındalık yaratmayı başarmış olan ve Aamir Khan’ın yönetip aynı zamanda baş rolünü üstlendiği Taare Zameen Par (Yerdeki Yıldızlar / Her Çocuk Özeldir) filmi izlenebilir. Filmin, detayları ile disleksiyi yakından tanıttığını belirtmekte fayda var.