1942 Münih / Almanya doğumlu Avusturyalı yönetmen, sadece doğduğu ve yaşadığı ülke için değil tüm Avrupa ve dünya sineması için büyük öneme sahip. Akıcı şekilde Almanca, Fransızca ve İngilizce konuşabilen Haneke, filmlerinde de bu dilleri çoğunlukla kullanmakta. Ağırlıklı olarak kişilerin psikolojik dünyalarına ve günlük hayatın karanlık arka planına odaklanan Michael Haneke, çektiği filmleri ile dünya genelinde beğeni toplamış durumda.
En İyi Michael Haneke Filmler
Haneke, kariyerine 1973 yılında tamamladığı After Liverpool (Liverpool’dan sonra) filmiyle başladı. Ve toplamda 27 filmin yönetmen koltuğuna oturdu. Haneke, İki Altın Palmiye ve bir Akademi En İyi Yönetmen ödülü olmak üzere 108 ödüle ve 113 adaylığa layık görüldü. Michael Haneke filmleri arasında en dikkat çekici olanlar şu şekilde:
Happy End (Mutlu Son) – 2017
Fransa’nın İngiltere’ye en yakın yeri olan sahil kenti Calais’de yaşayan yüksek gelirli Laurent Ailesi, başta sorunsuz ve konforlu bir hayat sürer gibi görünür. Filmin ilerleyen bölümlerinde ailenin yaşantısına dahil olan Eve ile, ailenin karanlığa gömülmüş bütün sırları ortaya çıkar. Böylece 180 derece değişen dram film, Haneke’nin yönettiği son film olma özelliğini taşır.
Funny Games (Ölümcül Oyunlar) – 1997
Georg, Anna ve küçük oğulları, günlük hayatın stresini atmak için birkaç günlüğüne şehirden uzaktaki yazlıklarına gider. Görünürde hiçbir amacı olmayan iki gencin, aileyi evinde rehin alması sonucu işlerin karmaşıklaştığı filmde yüksek gerilim temposu asla düşmüyor. Ayrıca film, 4. Duvar kavramının başarılı bir şekilde kullanıldığı örneklerin başında gelmekte.
Amour (Aşk) – 2012
Başarılı Michael Haneke filmleri arasında olan bu film Altın Palmiye Ödülü’ne layık görülür. Filmde hayatlarının sonuna yaklaşmış iki müzik öğretmeni olan Georges ve Anne’nın arasındaki ilişki ele alınır. Başta uzun soluklu ve demini almış bir aşk izlenimi bırakan çift, Anne’nin şiddetli hastalığından sonra Georges’un ona 24 saat hizmet etmek zorunda kalmasıyla bambaşka bir portre oluşturur. Haneke’nin bu filmi derin diyalogları, başarılı müzik seçimleri ve duru atmosferiyle döneminde büyük övgü toplar.
White Ribbon (Beyaz Bant) – 2009
Haneke’nin ilk Altın Palmiye Ödülü’nü kazandığı bu filmde, Birinci Dünya Savaşı’ndan hemen önceki dönemde Kuzey Almanya’nın Proteston bir köyünde yaşanan tuhaf ve talihsiz olaylar anlatılıyor. Tesadüfi olaylar zinciri üzerinden din, ahlak, gelenek, eğitim gibi konulara değinen yönetmen, Nazi Almanyası’nın sosyolojik ve toplumsal temellerini de gözler önüne sermekte.
The Piano Teacher (Piyano Öğretmeni) – 2001
Michael Haneke filmleri arasında seyirciye belki de en rahatsızlık veren bu başyapıt oldu. Filmde mutaassıp bir hayat yaşamış orta yaşlardaki piyano öğretmeninin öğrencisine aşık olup, hayata ve cinselliğe bakışını değiştirişi ele alınır. İnsan ilişkileri ve toplumsal dinamikler üzerinden derin psikoseksüel analizleri barındıran filmde, Erika seks shoplara gidip gelir ve pis kabinlerde kendini porno izlerken bulur. Haneke bu filmde seyircisini bu karanlık ve travmatik atmosfere ustalıkla çekiyor.
Michael Haneke Filmografi
Filmlerinde çoğunlukla modern toplum insanlarının sorunlarını ve ruhsal durumlarını ele alan Haneke, yapımlarında özellikle müzik kullanmayarak izleyicileri bu çarpıcı gerçekliğin içinde tutmayı başarır. İmzasını taşıyan her filminde seyirciye rahatsızlık veren cinsten temalar bulunduran Haneke, yapımlarını Kimsenin kolayca ve içi rahat bir şekilde seyredemeyeceği filmler şeklinde niteler. Temalarını çıplak bir gerçeklikle seyircisinin yüzüne tokat gibi çarpan başarılı yapımları şöyle sıralanabilir:
Yıl | Film Adı |
1973 | After Liverpool |
1976 | Drei Wege zum See |
1989 | Der siebente Kontinent |
1992 | Benny’s Video |
1994 | 71 Fragmente einer Chronologie des Zufalls |
1997 | Das Schloß |
Funny Games | |
2000 | Bilinmeyen Kod |
2001 | Piyanist |
2003 | Kurdun Günü |
2005 | Saklı |
2007 | Ölümcül Oyunlar |
2009 | Beyaz Bant |
2012 | Aşk |
2017 | Mutlu Son |